Hayalden kumaşa uzanan bir yolculuk: Ruk’s Store

Shopier Marketing Team - 1 Temmuz 2025 - 5 dk

“Bu yolculuk, bir sanatçının hayalini gerçeğe dönüştürme cesaretiyle başladı.”


Kendinizi ve markanızı kısaca tanıtır mısınız? Bu yolculuğa nasıl adım attınız?

Ben Rukiye Yalnız, sanatla iç içe bir yolculuktan gelen bir illüstratörüm. İllüstrasyonlarımda nostalji, sirkler, eski Avrupa ruhu ve düşsel hikayeler önemli yer tutar. Yıllar içinde bu görsel dili kendi ifadem haline getirdim ve sonunda bu çizimleri eşarp ve aksesuar gibi özel ürünlere taşıdım. Her biri sınırlı sayıda üretilen bu parçalar, sanatı günlük hayata taşıyan; koleksiyon niteliğinde eserler gibi.

Bu yolculuk, bir sanatçının hayalini gerçeğe dönüştürme cesaretiyle başladı. Şimdi, her desenin bir hikayesi, her ürünün bir ruhu var. Tek amacım, eserlerimin daha fazla insana ulaşması.

Sizi bu işte motive eden en önemli şey nedir?

Beni en çok motive eden şey, çizdiğim bir desenin birinin hayatına dokunması.

Bir eşarp ya da bir illüstrasyon aracılığıyla insanlara duygu geçirebilmek, onları bir anıya, bir hikayeye ya da bir hayale götürebilmek… Bu, benim için tarifsiz bir mutluluk. Sanatımı sadece bir süs değil; bir anlam taşıyan, hissedilen bir şey haline getirmek en büyük ilham kaynağım.

Ayrıca bir anne olarak, hayallerimden vazgeçmeden üretmeye devam etmek de hem kendime hem de kızıma bırakmak istediğim bir iz gibi.

Ruk’s Store’u özel kılan, fark yaratan ve en iddialı olduğu noktaları sizden dinleyebilir miyiz?

Ruk’s Store’u özel kılan şey, her ürünün arkasında gerçek bir sanatçının, gerçek bir hikayenin olması. Desenler, hazır grafikler değil; tek tek elde çizilmiş, duygusu olan illüstrasyonlardan oluşuyor. Her biri sınırlı sayıda üretiliyor; yani her parça, alıcısına ait olacak şekilde özenle hazırlanıyor. En iddialı olduğum nokta ise, sanatı sadece bir dekor değil; günlük hayata taşınabilir ve hissedilebilir bir deneyim haline getirmek.

Vintage sirk atmosferi, düşsel karakterler ve zamanın dışına taşıyan detaylar… İşte tam da bu, Ruk’s Store’un ruhunu yansıtıyor. Bu markada bir eşarp, sadece bir aksesuar değil; küçük bir sahne, bir karakterin hikayesi, belki de kendinizi bulduğunuz bir dünya…

Ürünlerinizin ortaya çıkış yolculuğu nasıl başlıyor, hangi adımlardan geçiyor?

Her şey bir hisle, bir görüntüyle ya da zihnimde beliren bir sahneyle başlıyor.

Bazen eski bir sirk afişinden, bazen unutulmuş bir hikayeden ya da sadece sessiz bir anın içindeki duygudan ilham alıyorum. Bu ilhamı önce defterlerime çiziyor, ardından dijital ortamda detaylandırıyorum.

Renkleri, dokuları ve çizgileri seçerken, ürünün taşıyacağı duyguyu düşünerek ilerliyorum. Desen tamamlandığında ise sınırlı sayıda üretilecek şekilde, uygun kumaşa baskı süreci başlıyor. Kalite benim için çok önemli, hem desenin netliği hem de kumaşın dokusu özel olmalı.

Son dokunuş ise her bir parçayı, gerçek bir hikaye taşıyan küçük bir sanat eseri gibi özenle paketlemek. Alıcısına sadece bir ürün değil; hissi, hatırası ve yolculuğu olan bir parça ulaşsın istiyorum.

Doğadan, şehirden ya da günlük hayattan ilham aldığınız oluyor mu? En çok neler size ilham veriyor?

İlham kaynağım çoğunlukla ruh halim, hayallerim ve bazen de gördüğüm bir rüya oluyor.

Genellikle kendi iç dünyama dönerek başlıyorum; sevdiğim şeyleri, izlediğim bir filmi, eski bir defteri ya da bir dizide yakaladığım bir sahneyi zihnimde harmanlıyorum. Bazen bir moda defilesinde karşıma çıkan küçük bir detay, eski bir kitabın sayfasındaki bir çizim ya da antika bir fotoğraf, beni bir desenin içine doğru sürüklüyor.

Kendi iç sesimi, geçmişin izlerini ve hayal gücümü bir araya getirerek, her desenle yepyeni bir dünya kuruyorum.

İşletmenizin geleceğiyle ilgili nasıl bir hayaliniz var? Uzun vadede neyi hedefliyorsunuz?

Uzun vadede, yurt dışında da tanınan; koleksiyonları merakla beklenen, sınırlı sayıda ve sanatsal değeri yüksek bir marka yaratmak istiyorum.

Bir eşarp ya da bir posterden öte, bir ruh hali, bir hatıra ya da bir sanat eseri taşıyormuş hissi veren şeyler üretmeye devam etmek, en büyük hedefim.

Peki, e-ticaret ile ilgilenenlere ne gibi tavsiyeler verirdiniz?

Bu işin gerçekten kolay olmadığını söylemeliyim ama benim yolumda değişmeyen tek şey, vazgeçmemek oldu. Tavsiyem; tüm olumsuzluklara rağmen yeniden başlamaktan ve üretmeye devam etmekten vazgeçmemek.

Küçük adımlarla yola çıkmak ve zamanla gelişmek en sağlıklısı. Doğrudan büyük adımlarla başlamak hem zorlayıcı olabilir hem de vazgeçmeyi kolaylaştırabilir. Minik ama kararlı adımlar, hem daha sağlam ilerlemenizi sağlar hem de ortaya çıkan işin kalitesini yükseltir.

Shopier ile tanışmanız nasıl gerçekleşti?

Bu işlere başlamak başlangıçta zorlu olsa da, Shopier süreci benim için çok daha kolay hale getirdi. Siteyi inceledikçe “Ben de satış yapabilirim” diye düşündüm. Hem güvenilir hem de müşterilerin gönül rahatlığıyla alışveriş yaptığı bir platform oldu benim için.

E-ticaret cebinizde!

Shopier mobil uygulamasıyla siparişlerinizden anında haberdar olun ve tüm e-ticaret operasyonunuzu mobil cihazınızdan yönetin.

shopierapp