”Marka olarak; hayata pozitif bakabilmeyi, renklerin enerjisini ve verdiği mutluluğu hissetmeyi seviyoruz.”

Bu işe başlama fikriniz nasıl gelişti?

Ayakkabıcı bir babanın kızı olarak ayakkabılara, malzemelere ve atölye ortamına aşina alarak büyüdüm. İçimde hep bir şeyler üretme isteği vardı ancak bu isteğe uzunca bir süre kulak asmamıştım. Özellikle pandemi döneminde kendime daha fazla zaman ayırabilme şansım oldu ve artık iç sesimi duymazlıktan gelemez oldum. Elimde bir atölye ve yıllarca bu işi yapan, işinde çok iyi bir ayakkabı ustası varken; neden hayalimdeki modelleri, renkleri birleştirip aslında benim gibi standartların dışına çıkmak isteyenler, ayakkabıda alternatifi arayanlar, kombininde daha cesur olmak isteyenler ve farklılığa açık olanlar için bir ayakkabı üretmeyeyim dedim. Kendi ayakkabılarımı üretme fikri bu şekilde oluştu. Bir nevi aydınlanma ve harekete geçiş de denebilir. Ardından gerekli desteği ve enerjiyi de alıp işe giriştik. İlk ürünümüzü üretip bizim gibi düşünenlerin beğenisine sunduk. Devamı da geldi zaten.

Tasarımlarınız ilham verici… Ayakkabı tasarımları tamamen size mi ait, bir ekip çalışmasının ürünü mü?

Benim ekibim aslında ailem, bu yüzden çok şanslıyım. Kendime tasarımcıdan ziyade girişimci ya da hayalci diyebilirim. Ben daha çok fikir bulma ve o fikri hayata geçirme konusunda yönlendirmeler yapıyorum. Çizimler için destek alıyorum.

Ürünlerinizi 3 kelime ile anlatmanızı istesek?

Farklı, enerjik ve cesur diyebilirim.

Üretim aşamalarına ne kadar dahil oluyorsunuz?

Ürünlerimiz kendi atölyemizde yapıldığı için tüm aşamalarını görüp, dahil olabiliyorum. Hayalimdeki modelin çizimi ve kalıbı çıkarıldıktan sonra hangi renklerin, hangi malzemelerin nasıl kullanılacağına ben karar veriyorum. Tüm ürünler el işçiliği ile yapılıyor. Bu kısımda işi bilene bırakıyorum. Ben daha çok fikir üretme ve onu hayata geçirme, yönetme ve geliştirme tarafında ilerliyorum.

Instagram profilinizin konsepti oldukça renkli ve göz alıcı. Çekimlere ait konseptleri kendiniz mi belirliyorsunuz?

Evet, tüm konseptleri ben belirliyorum. İşin en sevdiğim yanı bu diyebilirim. Yaptığım işin her alanında içinde yaratıcılık ve sanatsallık olmasını çok seviyorum. Marka olarak, hayata pozitif bakabilmeyi, renklerin enerjisini ve verdiği mutluluğu hissetmeyi seviyoruz. Bu düşünceyi, yaptığımız konseptlerle de insanlara aktarmayı istiyoruz. Bizi görenlerin içinde bir mutluluk, gülümseme ve standardın dışına çıkma isteği yaratmayı amaçlıyoruz.

Bu işle ilgili hayalleriniz var mı?

Yaptığım işle aşk yaşıyorum diyebiliyorum. İnsanın hayalindekileri elle tutulur bir şeye dönüştürebilmesi ve bunu diğer insanlara sunabilmesi inanılmaz mutluluk veren bir his. Kişilik olarak da biraz hayalperest biriyim. Markamla ilgili de pek çok hayalim var. Umarım hepsini gerçekleştirebilirim. Ama genel olarak kendine alternatif arayan, standartların dışına çıkmak isteyen herkese, her geçen gün daha fazla insana uzun yıllar ulaşabilmeyi istiyorum.

E-ticarete başlamaya nasıl karar verdiniz? Shopier’in e-ticaret yolculuğunuza nasıl etkisi oldu?

Meslek olarak dijitale yakınım zaten. Günümüzde ürettiklerinizi diğer insanlara ulaştırmak için e-ticarette olmanız da şart. Üretim yapabilmek, e-ticarette var olabilmek ve varlığınızı devam ettirebilmek gerçekten zor iş. Özellikle de kişisel çabalarınızla ve düşük sermaye ile iş kurmaya çalışıyorsanız ekstra zor. Shopier de burada devreye girdi benim için. Yazılım bilmeden, büyük bütçeler ayırmadan ürünlerimizi kolaylıkla sunabiliyoruz. Hem üretici hem de ürüne ulaşmak isteyenler için büyük kolaylık ve güven sağlıyor.

E-ticaret serüveni uzun bir yolculuk ve biz daha başındayız ama ilk adımı atmakta Shopier’in sağladığı kolaylıkların, bizi ve bizim gibi birçok girişimciyi cesaretlendirdiğini ve daha çok üretmeye teşvik ettiğini düşünüyorum. Bunun için de ayrıca çok teşekkür ederim.