Bir zeytinliğimizin olması hep hayalimizdi. Eşim bana evlilik teklifi hediyesi zeytinlik alınca bu hayalim gerçekleşti. O yüzden her sene hasatla birlikte, zeytinyağı üretim sürecimiz beni çok heyecanlandırır!

Bu işe başlama fikriniz nasıl gelişti?

Kurumsal hayattan kopmak ve İstanbul dışında bir yerlerde kendimize daha çok vakit ayırabildiğimiz bir iş yaratmak istemiştik. İlk olarak “Alaçatı’da küçük bir otel” fikrimizi hayata geçirdik. İki sene boyunca işlettiğimiz otelimizde kendi ev yapımı kahvaltılık ürünlerimizi üretip, ikram edip, satmaya başladık. Daha sonra oteli kapattığımızda bile, geride ürünlerimize yoğun bir beğeni ve ilgi kaldı. Böylece satışlarımızı devam ettirmeye karar verdik.

Melon Alaçatı markasını 3 kelime ile nasıl tanımlarsınız?

Doğal, samimi, kaliteli.

Üretim aşamalarına ne kadar dahil oluyorsunuz?

Çok dahil oluyoruz. 🙂 Ürünlerimizin %90 gibi büyük bir kısmını bizzat annem ve ben üretiyoruz. Kalan kısmını ise kendimiz gibi bildiğimiz, tanıdığımız birkaç çiftçi veya üreticiden temin ediyoruz.

Melon Alaçatı’yı özel kılan, fark yaratan ve en iddialı olduğu noktaları sizden dinleyebilir miyiz?

En özel ve fark yarattığımız konulardan biri bence, hem geleneksel hem de yenilikçi olmamız. Melon dostları bizde daha önce hiç tatmadığı şeyler tadabilirler. Mesela yılbaşına özel glühwein marmelatı veya limonçello likörü eklenmiş limon reçeli üretiyoruz. Eminim siz de daha önce hiç tatmamışsınızdır, çünkü birçoğu bizim kendi reçetemiz.

Örneğin klasik çilek reçelimiz var elbette; en kaliteli ve en taze çileklerle yapılır, az şeker oranı ve bol meyveyle çok beğeniliyor. Fakat bununla birlikte bir de taze fesleğenli çilek reçeli yapıyoruz ve bu farklılıklar oldukça ilgi görüyor. Özellikle likörleri kullanmayı seviyoruz. Çeşme limonları ile geleneksel limon reçelimizi yapıyoruz fakat mutlaka bir de limonçello likörü eklediğimiz versiyonunu da üretiyoruz. Bu yüzden taze baharatlar, likörler bizim oynamayı sevip yeni tatlar denediğimiz en sevdiğimiz farklılıklarımız diyebilirim.

Ayrıca malzeme kalitemizde de çok iddialıyız. Örneğin reçellerde kullandığımız meyvelerin birçoğu coğrafi tescillidir, reçelin yapılacağı günün sabahı toplanır ve saatler içerisinde reçel üretimine başlanır. Acuka da kullandığımız sarımsak, ceviz hepsi coğrafi tescilli ürünlerdir. Zeytinyağımız da kendi üretimimiz. Zeytinlerimizi elle toplar ve saatlerle yarışarak sıkıma gireriz. Özetle üretimde kullandığımız her ürünün tazeliğine, lezzetine, mümkünse ilaçsız olmasına ve toplam kaliteye çok önem veririz.

Peki, tüm bu özel ürünler arasında sizi en çok heyecanlandıran hangisi oldu?

Zeytinyağımız! 🙂 Çünkü bir zeytinliğimizin olması ve kendi zeytinyağımızı üretebilmek hep hayalimizdi. Eşim bana evlilik teklifi hediyesi zeytinlik alınca bu hayalim gerçekleşti. O yüzden her sene hasatla birlikte, zeytinyağı üretim sürecimiz beni çok heyecanlandırır.

E-ticarete başlarken ürünlerinizle veya süreçle ilgili endişeleriniz oldu mu? Olduysa bu endişelerinizin üstesinden gelirken hangi yolları izlediniz?

Olmaz olur mu! E-ticarete mutlaka girmemiz gerektiğini ve böylelikle daha çok kişiye ulaşabileceğimizin elbette hep farkındaydık. Fakat tüm bu süreç gözümüzde büyüyordu. Ürünlerimizle ilgili bir tereddüdümüz yoktu ama süreçle ilgili açıkçası korkuyorduk. Hem maddi olarak bir web sitesi kurmaya hazır değildik, hem de ürünleri dijital ortama koymak için ihtiyacımız olan fotoğraflardan yoksunduk.

Üstelik zorlu dijital hayata da pek alışık değildim. Platformların zorluğu da gözümüzü korkutuyordu. Kargo konusu bile bizim için büyük soru işaretiydi. Tüm bunları tek tek nasıl çözdünüz derseniz, Shopier ile tanışmamızla istekli ve cesur bir yola giriştik diyebilirim. 🙂

Shopier ile tanışmanız nasıl gerçekleşti, online satış yapmak isteyen kişilere tavsiyeleriniz neler?

Shopier ile bizim gibi üretim yapan bir arkadaşımız sayesinde tanıştık. Platformdan ve süreçlerindeki kolaylıktan bahsedince deneyelim dedik. Açıkçası pazar yerlerindeki yüksek komisyonlar da bizim kaldırabileceğimiz yükler değildi. Shopier’ın düşük komisyon ücretleri de bizi cezbetti.

İlk önce bir hesap açtık. Hesap açarken ki kolaylık çok hoşumuza gitti. Daha sonra ürünlerimiz için bir fotoğraf çekimi gerçekleştirdik. Elimizde güzel fotoğraflar olunca biz de heveslendik. O hevesle ilk önce en çok giden ürünlerimizi sisteme ekledik. Daha sonra baktık ki satışlar artıyor o zaman diğer ürünlerimizi de ekledik.

Online satış yapmak isteyen fakat gözü korkan herkese tavsiye ederim ki, Shopier doğru bir platform. Hem üretici hem de tüketici açısından oldukça pratik ve kullanışlı. Doğru birkaç ürün fotoğrafı, başlamak için gayet yeterli. O nedenle gözleri hiç korkmasın ve hemen başlasınlar!