Seramik sanatına tutkulu bir başlangıç: Sattva
“O gün, bütün planladığım kariyerimden ve mesleğimden vazgeçmeye; gerçekten sevdiğim, başarılı olduğum seramik alanına yönelmeye karar verdim.”
Bu yolculuğa başlama hikayenizi sizden dinleyebilir miyiz?
Ailem ile birlikte bana çok farklı bir kariyer yolu çizmiştik aslında; önümde de oldukça başarılı bir örnek olan ablam vardı. Biraz da ablamın çizdiği yolu örnek alarak, Fransız lisesinde eğitim alma ve daha sonrasında da Fransa’da üniversite okuma hedeflerim vardı. İki hedefimi de başardım, ama üniversiteyi Nice’te okumaktan vazgeçerek Bilgi Üniversitesi’nde lisansımı tamamladım. Üniversiteyi kazanmama rağmen, kararımı etkileyen üst üste birkaç olay oldu. Türkiye’de kalkışma ve akabinde Nice’te terör saldırısı oldu. O sıralarda ben de ağır bir hastalık geçirdim. Bu kadar negatif faktör üst üste gelince bir işaret olduğunu düşünerek Türkiye’de kalmaya karar verdim ve Nice uçak biletlerimizi keyifli bir tatile çevirdik. 🙂
Bilgi Üniversitesi İletişim Tasarımı ve Yönetimi bölümünde eğitim alırken de, mezun olduktan sonra da alanımda çeşitli dijital medya ajanslarında çalıştım. Ancak hiçbir alanı gerçekten sevemedim. Kurumsal çalışma hayatı ve o hayatın içindeki hırs bana uygun değildi.
Pandemi süreci, tüm dünya için gerçekten çok zor bir dönemdi ve eve tıkıldığımız bu süreçte işverenlerimiz 7/24 çalışmamızı bekliyordu. Bu, benim için bir aydınlanma anı oldu.
Bu sürede evimde seramik yapıyor ve bu alanda kendimi geliştirmek için elimden geleni yapıyordum. İlerleyen zamanlarda Instagram hesabı açıp satış yapmaya başladım, derken bir Christmas Market’e katılarak takipçilerimle tanıştım. Benimle tanışmak için markete gelen takipçilerim vardı; bu, benim için çok gurur verici ve aynı zamanda da mutlu edici bir şeydi. O gün, bütün planladığım kariyerimden ve mesleğimden vazgeçmeye; gerçekten sevdiğim, başarılı olduğum seramik alanına yönelmeye karar verdim.
Öğrenmem gereken çok şey vardı çünkü seramik, uçsuz bucaksız bir alan… Hocalarımla görüşüyor, yurt dışından online eğitimler alıyor, makaleler okuyor ve yılmadan deniyordum. Ancak bunlar benim için yeterli değildi.
Bir seramik atölyesinde full-time asistanlık yapmaya ve workshoplar vermeye başladım. Birine bir şeyi öğretirken, aslında kendinizin de daha iyi öğrendiğinizi biliyor muydunuz? Yaklaşık 1 sene asistanlık yapıp eğitimler verdikten sonra, en büyük yatırımı yapıp seramik fırını satın aldım. Bir süre sonra da Sattva doğdu ve ilk stüdyomu açtım. Her şey böyle başladı!🙂
Bir seramik sanatçısı olarak, tasarım ve üretim süreçlerinizden nasıl bahsedersiniz?
Bu, seramik üretiminin ve marka sahibi olmanın en zor ve sancılı kısmı bence. Sıfırdan bir şey yaratmak ve “mükemmel” haliyle piyasaya sunmak, zor kararlar vermeyi gerektiren, çok uzun bir süreç. Sadece model, renk vs. belirlemek yetmiyor; sürekli kafanızdakileri uygulamaya alıp deneyip yanılmak gerekiyor. Bu da sizi maddi ve manevi olarak yoran bir durum. O yüzden tasarım süreçleri, çok basit bir model bile olsa, aylar hatta yıllar sürebiliyor.
Seramik sanatı ile nasıl tanıştınız?
Seramikle tanışmam ilkokuldaki sosyal etkinlik dersinde oldu. İki sene boyunca sosyal etkinlik dersinde seramiği seçtim ve iyi ki de seçmişim! Evim hâlâ 4. ve 5. sınıfta yaptığım şaheserlerle dolu. 😝 O günden bugüne kadar, çamur her zaman aklımın ve ruhumun bir köşesindeydi. Bir gün illa ki bir yerlerden çıkacağına emindim. Küçükken Play-Doh, zamanla stoneware’e evrildi.
Hangi unsurlar sizin tasarımlarınızda ön planda oluyor?
Tasarımlarımda doğallığı ve minimalliği baz alıyorum. Stoneware çamur dediğimiz su geçirmeyen ithal çamuru kullanıyorum ve çamuru göstermeyi, hissetmeyi çok seviyorum. Bu yüzden, çoğu ürünümde çamurun dokusunu hissedebiliyor ve natürelliğin sadeliğini sofralarınıza veya evlerinize taşıyabiliyorsunuz.
Sanatınızın sizde ve çevrenizdeki insanlarda nasıl bir etki yarattığını düşünüyorsunuz?
Onlara huzur verdiğini hissediyorum. Tanıdıklarıma hediyeler verdiğimde, seramiği birilerine öğrettiğimde ve paylaştığımda içim huzur doluyor. Aynı şekilde, Sattva ürünlerini kullanan, evinin veya ofisinin bir köşesinde bize yer verenlerin de mutlu ve kendi içinde dengeyi bulmalarına yardımcı olduğunu düşünüyorum. Ne de olsa mantıkla kalbin dengesini kurarak, kendi içinde mutlu ve huzurlu olmayı amaçlıyoruz. Bunu Sattva severlere de aktarabildiğimize eminim.
Peki yeni projeler veya koleksiyonlar üzerinde çalışıyor musunuz?
Her zaman.😊 Dediğim gibi, seramik sanatı sonsuz bir okyanus olduğu için denemeler ve tasarımlar asla bitmiyor. Elim dursa, kafamın içi beni rahat bırakmıyor. Bazen, hiç yeni bir şey tasarlamayı planlamazken bile, ortaya farklı işler çıkarabiliyorsunuz ve bu çok keyif verici oluyor!
Seramik sanatına ilgi duyan veya bu alanda çalışmak isteyenlere vereceğiniz tavsiyeler neler olurdu?
Klişe olacak ama; denemekten vazgeçmesinler. Seramik, iyi ve kötü birçok sürprizle dolu. Bazen içi bin bir emekle ürettiğiniz bebeklerinizle dolu bir fırını açtığınızda, hepsini parçalanmış halde bulabiliyorsunuz. İşte bu gibi anlarda tabii ki üzüleceksiniz, hatta oturup bir süre ağlayacaksınız; ama önemli olan, aynı sevgi ve sakinlikle kaldığınız yerden devam edebilmek.
Shopier ile tanışmanız nasıl gerçekleşti?
Shopier ile yolun en başından beri tanışmaktayız. İyi bir araştırma sonrasında Shopier ile karşılaştım ve çok pratik geldi. Tüm süreçleri kolaylaştırmaları ve yerli bir platform olmaları, kendileriyle çalışma isteğimi oldukça etkiledi.